Bu yazımızda İngilizce seviyelerden ve İngilizce seviye tespiti nasıl yapılır, bunlardan bahsedeceğim.
İngilizce seviyelerden bahsederken genel olarak iki tür sıralama sistemi kullanılmaktadır.
1. Harfler: A1, A2…. C1, C2 gibi.
2. Seviyenin direkt olarak adı: Beginner: yeni başlayan – Intermediate orta- Advanced- ileri seviye gibi.
Ancak bunlardan bir tanesini öğrenen kişiler diğerlerini anlamakta zorluk çekebilir, o yüzden hangi harf hangi seviyeye tekabül ediyor, aşağıda bulabilirsiniz.
Önemli Not: Seviyenizi ister harfler, ister seviye isimleri ile tarif edin, bunun çok bir önemi yok. Önemli olan olduğunuzu düşündüğünüz seviyenin gereksinimlerini karşılayıp karşılamadığınızdır. Mesela Türkiye’deki en büyük yalan ‘’Orta seviye İngilizcem var’’ yalanıdır ki bunu diyenlerin çoğunun seviyesi beginner’dan öte değildir. Aşağıda tüm seviyeler için gereksinimleri bulabilirsiniz.
Öncelikle İngilizce Seviyelere ve harf karşılıklarına bakalım.
A1– Başlangıç (Beginner)
A2– Temel (Elementary – Pre-intermediate)
B1– Orta seviye (Intermediate)
B2– Orta seviyenin üstü (Upper-Indermediate)
C1– İleri (Advanced)
C2– Proficiency
İngilizcem Hangi Seviyede?
Aşağıdaki açıklamaları kendinizde arayarak, hiçbir teste vs. ihtiyaç duymadan İngilizce seviyenizi tespit edebilir ve duruma göre seviyenizi ilerletmeyi tercih edebilirsiniz.
A1– Başlangıç (Beginner): Beklentinin en düşük olduğu seviyedir, kişi dili yavaş yavaş öğrenmeye başlar. Yine de; alfabe, isim, memleket, sayılar, saatler renkler vb. basit yapı ve kalıpları öğrenmiş veya öğreniyor olmalıdır.
A2 – Temel (Elemantary): Basit cümleler kurabilir, yine basit iletişim gerektiren durumlarda (tanışma, kendini tanıtma, alışveriş vb.) kendisini ifade edebilir, sohbet diyalogları (temel seviyede) kurabilir ve dinlediklerinden ‘’seçerek’’ anlar.
B1- Orta Seviye Öncesi (Pre-Intermediate): Yavaş ve anlaşılır şekilde yapılan konuşmaları anlayabilir, rahatlıkla iletişim kurabilir ve ekstreme dil becerisi gerektirmeyen durumlarda kendini rahatça ifade edebilir. Ayrıca geçmişte yaptığı şeylerden, kendisinden, hayatından, aile ve arkadaşlarından bahsedebilir.
Radyo ve Televizyon, İngilizce konuşulan videolarda teknik konularda değilse anlama duyusu biraz daha gelişmiştir. Günlük konuşmalar ve sade dille yazılmış metinleri anlayabilir.
Bu seviye iletişimi ön plana çıkardığı için ulaşılması önemli bir seviyedir, kişi üst düzeyde olmasa dahi birçok işini bu seviyede halledebilir ve yabancı kişilerle iletişim kurabilir.
İnsanlarla iletişim kuramıyor, onları anlamıyor, temel seviye metinleri ve videoları (ya da videoların bir kısmını) anlamıyor iseniz seviyeniz ‘orta’ değildir.
B2- Orta seviyenin üstü (Upper-Indermediate): Ana dili İngilizce olan biriyle sıradan bir muhabbeti rahatlıkla yürütebilir. Soyut ve somut kavramları anlar, İngilizce dilindeki kalıp ifadelerin, deyimlerin ve deyimsel fiillerin bir kısmına hakimdir. Dili ağır olmayan kitaplar okuyabilir, özellikle günlük konuşmaların bol olduğu dizileri İngilizce altyazı ile izleyebilir.
Kelime bilgisi ilerlemiştir, bir konuda kendini ‘geniş’ ve ‘rahat’ bir şekilde ifade edebilir, tartışmalara katılabilir, dinlediğinin büyük bir kısmını anlar hale gelir.
C1- İleri (Advanced): Geniş kapsamlı uzunca metinleri anlayabilir; İngilizcedeki ileri seviye konuları ayırt edebilir ve kullanabilir. İletişim konusunda hiçbir sıkıntı çekmez; anlaması ve konuşması oldukça hızlanmıştır.
İngilizce kitaplar okuyabilir, edebi olmayan eserleri de okuyabilir. Kelime bilgisini akademik düzeye çıkarmış olması gerekir; gazete ve dergileri de rahatça okur.
Kısaca dili; sosyal yaşamında, iş hayatında sistemli, net ve düzenli bir biçimde kullanabilir. Ana dil olmayan bir ülkede dil öğrenen kişinin (Türkiye’de İngilizce öğrenmek gibi) ulaşabileceği seviye genelde bu seviyedir ve her yerde geçerliliği vardır.
C2- Proficiency: Okuduğu ve duyduğu şeyleri hemen anlar. İngilizce film ve dizilerde altyazı kullanmaz. Kendini akıcı ve ana dili İngilizceymiş gibi ifade edebilir. Karmaşık durumlarda bile kendisini rahatlıkla ifade eder, topluluk önünde dahi sunumlar yapabilir. Genelde bu seviye halk arasında ‘’ana dili gibi’’ olarak bilinir.
Makale yazabilir, İngilizce içerik üretebilir ve İngilizce her türlü içeriği rahatlıkla anlayıp analiz edebilir. Düşünmeden ve genelde hatasız şekilde konuşur.
Bu seviyeye ulaşmak genelde dilin ana dil olarak kullanıldığı bir ülkede bir müddet yaşamayı gerektirebilir, istisnalar kaideyi bozmaz.
İngilizce Dil Seviyesi Nasıl Belirlenir?
Bunun resmi ve gayrı resmi 2 yolu bulunmaktadır.
1. Yukarıda yazılan özelliklere ne kadar uyduğunuz ile alakalıdır. Bir seviyedeki farklı özelliklerin tümüne sahip olmayabilirsiniz (mesela çok iyi anlayıp o kadar iyi konuşamamak gibi), bu durum seviyenizin düşük olduğunu göstermez, CV’lerde konuşma becerileri genelde şu şekilde belirtilir:
Speaking: Upper intermediate
Writing: Advanced
Grammar: Advanced
Gördüğünüz gibi aynı seviyede farklı becerilerin seviyesi farklı olabilir. Mesela çok konuşma gerektirmeyen ancak bolca yazma gerektiren bir işe başvuruyorsanız hepsi advanced olmadığı halde makul karşılanabilir.
2. IELTS, TOEFL, EF SET gibi ULUSLARARASI geçerliliği olan sınavlar yoluyla seviyenizi belirleyebilir ve bu seviyeyle ilgili sertifika alabilirsiniz. Bunlar son derece saygın sınavlar olup dünyanın çoğu ülkesinde geçerliliği vardır. Sebebi ise sınavların konuşma, yazma, dinleme, gramer vb. birçok ‘’DİL BECERİSİNİ’’ ölçer ve bu sayede güvenilir sonuçlar verir.
Ülkemizde de YDS/YÖKDİL vb. sınavlarla yine dil seviyesi belirlenebilir ancak sadece test olduğu için ülkemiz dışında pek geçerliliği olan bir sınav değildir. Ancak ülkemizde neredeyse her yerde geçerlidir, o yüzden önem vermelisiniz.
Bir Tavsiye: Gördüğünüz gibi dil bilmek, seviyeler vs. gramerden ziyade ‘’dil becerileri’’ ile ölçülmektedir; yani okuma, konuşma, yazma vb. gibi. O yüzden bir dil öğrenirken gramere saplanıp kalmamalı ve mutlaka diğer becerilerinizi de geliştirmelisiniz. Ben de hazırladığım bütün kurslarda bunlara azami önem göstermekteyim çünkü DOĞRU ve TEK YOL budur.
